top of page

Jomo: Bir Şeyleri Kaçırmanın Keyfi

Güncelleme tarihi: 7 Şub



Dinle: Jomo: Bir Şeyleri Kaçırmanın KeyfiYaşam Kılavuzu

''Hayat akıyor ve ben sürekli bir şeyleri kaçırıyorum'' hissi, günümüzün en yaygın hislerinden birisi.


Hatta bunun 2013 yılında Oxford sözlüğüne girmiş bir ismi dahi var: FOMO (Fear Of Missing Out). Türkçeye ‘’Günceli kaçırma korkusu’’ olarak çevirebiliriz.


FOMO’nun artması tahmin edebileceğiniz gibi teknolojinin ve özellikle iletişim araçlarının gelişmesi ile doğru orantılı.


Kanadalı bir iletişim teorisi filozofu olan Marshall McLuhan: “İletişim teknolojileri her zaman sosyal değişimin birincil nedeni olmuştur” diyor bu konuda.


FOMO yaşayan bir kişinin zihnine yolculuk yaparsak şu diyaloglara rastlayabiliriz:


''Çevremdeki herkes benden daha iyi olanaklara sahip, ben her şeyden çok geri kalıyorum.''

''Bu kriptolar ne olacak, düşüyor hemen satayım.'' (FOMO, kripto para, forex gibi piyasalarda en çok para kaybedilmesinin bir numaralı nedeni)

''Hmm %20 indirim varmış, hemen bunu alayım.''

''Evet o kişiden hoşlanıyorum ama ya daha iyisini bulursam?''

''Acaba şu an ben burada çalışırken, onlar ne yapıyor? Bakayım bir şey koymuşlar mı profile?''


Örnekler uzar gider..


Peki bu şekilde çalışan bir zihnin üzerimizdeki etkileri neler olur dersiniz?


  1. Tek bir konuya yeterince odaklanıp içselleştirmeden hemen bir diğerine geçeriz. Derinlemesine öğrenme gerçekleşemez.

  2. Sürekli mutlu ve eğlenen insan profillerini takip ettiğimizden kendimizi eksik ve güvensiz hissedebiliriz. Öz değerimiz zedelenebilir.

  3. İnternette geçirilen zaman, gerçek dünyadaki görevlerimizi sekteye uğratabilir.

  4. Tüm bunlar anksiyete ve tükenmişlik ile yaşamamıza neden olabilir.

Eğer siz de bu hisleri yaşıyorsanız, FOMO’nuzu tersine çevirmenin, yani JOMO’ya terfi etmenin vakti geldi demektir. Hadi gelin biraz JOMO’dan bahsedelim.


JOMO Nedir?


JOMO’yu (Joy of Missing Out), Türkçeye ''bir şeyleri kaçırmanın keyfi/sevinci'' olarak çevirebiliriz.


Buradaki ana düşünce ise, içinde bulunduğumuz anın tadını çıkarmak, hayatın değil kendi hızımızın içinde var olmak. Yani zihinsel olarak özgürleşmek!


''Kaçırdığınız her şey, size keyif verecek''

FOMO’yu JOMO’ya Dönüştürmek İçin Neler Yapabiliriz?


1- Kendinizi Diğerleriyle Kıyaslamayın.


FOMO’nun en büyük tetikleyicisi, kendimizi başkalarıyla kıyaslamak. Sürekli bizi mutsuzluğa sürükleyen dipsiz bir kıyıdır kıyaslamak.


Kendinizi diğer insanlarla kıyaslarken bulduğunuzda, her şeyin yolunda ve olması gerektiği gibi olduğunu ve hayatınızda minnettar olduğunuz ne çok şey olduğunu hatırlayın.


Hatta bunların bir listesini yapmak sizi daha da rahatlatacaktır.


Hepimiz biriciğiz.


Hepimiz şu anki yaşamımıza bambaşka yollardan yürüyerek geldik.


Şu anda da hepimizin yürüdüğü yol farklı.


Hayatı da güzel ve yaşanılası kılan bu aslında; farklılıklarımız.


Başarılarımızı ve deneyimlerimizi başkalarıyla karşılaştırmaya devam ettiğimiz müddetçe zihinsel ve ruhsal olarak iyi hissetmemiz mümkün değil.


2. Ekran Dışında Geçirdiğiniz Süreyi Arttırın.


Uzmanlar, ekran başında geçirilen keyfi sürenin günde 45 dakikayı geçmeyecek şekilde ayarlanmasını öneriyorlar.


Bunun yerine yavaşlayın kendinizle ve sevdiklerinizle vakit geçirin, insani bağlarınızı kuvvetlendirin, kitap okuyun, yürüyüşe çıkın…Rutininize bunları kattığınızda hayatınızda ve zihninizde olan olumlu değişimlere inanamayacaksınız.


Üstelik zamanı anlamlı bir şekilde kullanmak, başkalarının zamanlarını nasıl harcadıkları konusunda endişelenmeyi bırakmanıza yardımcı olacaktır.


3. Çevreyle Bağlantı Kurun.


Gün içinde duygularınızı kullanarak çevrenizle bağlantı kurduğunuz anlar yaratın kendinize.


Mesela gün batımını izlemek ve doğada yürümek beni müthiş rahatlatan eylemler.


Rüzgarı hissetmek, kuşların cıvıltısına kulak kabartmak, denizden gelen dalga sesini dinlemek…


Tüm bunlar sizin anda olmanızı sağlayacak, doğayla bağınızı güçlendirecek, tazelenmiş hissettirecek ve minnet duygunuzu da pekiştirecek.


***


Tüm bunları yaparak FOMO’dan bir anda kurtulamak elbette mümkün değil. Yani zihinsel özgürlük bir anda gelmeyecek.


JOMO’yu yeni bir beceri öğrenmek gibi düşünebilirsiniz.


Sürekli uygulamaya ve tekrara ihtiyacınız var. Her konuda olduğu gibi bunda da uyguladıkça ilerleyecek, pratik yaptıkça mükemmelleşeceksiniz..


Şu gerçeği lütfen unutmayın;


Hayatınızın sonuna geldiğinizde ve geçmişe baktığınızda, bugün kaçırdığınız o eğlenceden, o yemekten, o tatilden, o eşyadan pişman olmayacaksınız. Ama ailenizle yeterince vakit geçiremediğinizden, hayallerinize ulaşmak için yeterince çabalamadığınızdan ve kendinize karşı yeterince dürüst olmadığınızdan pişman olacaksınız.


Hayat zihnimizi pişmanlıklarla doldurmayacak kadar kısa; güzel anılar biriktirmek ve gurur duyduğunuz işler yapmak için yeterince uzun.


Yani bir an önce FOMO’yu yenmeye ve JOMO’yu kucaklamaya bakın.


‘’Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktadır. Her yerde olan hiçbir yerde değildir.’’ - Montaigne

13 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page